Sözlerimin başında, İstanbul merkezli yaşanan depremden etkilenen illerimize ve vatandaşlarımıza geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum. Allah ülkemizi her türlü afetten korusun. Hükümetin ve belediyelerin ise henüz tarihi dahi belli olmayan Cumhurbaşkanlığı seçimi tartışmalarını bir kenara bırakıp, depreme dayanıklı yapılar ve kentsel dönüşüm konularına öncelik vermesi gerektiğini buradan bir kez daha hatırlatıyorum.

Bugün sizlerle milletimizin geleceğini yakından ilgilendiren üç önemli mesele hakkında görüşlerimizi paylaşacağım: Gençlerin aile kuramaması, süresiz nafaka mağduriyeti ve çiftçilerimizin yaşadığı büyük sıkıntılar.

"Gençler Neden Evlenmiyor?"

Sayın Cumhurbaşkanı son açıklamasında gençlerin evlenmemesi ve yalnız yaşamayı tercih etmeleri üzerinden endişelerini dile getirdi. Evet, doğru söylüyorlar. Ancak lafın sadece yarısını ifade ediyorlar! Bugün gençlerimiz isteyerek 1+1 evlerde yaşamıyorlar, çünkü 3+1 bir evin yanına dahi yaklaşamıyorlar! İstanbul’da, Ankara’da, Bursa’da 3+1 evlerin kiraları asgari ücretin iki katını aşmış durumda. Üniversite mezunu gençlerimiz işsizliğin pençesinde. İş bulanlar ise asgari ücretle geçinmeye mahkûm ediliyor.

Beştepe’den bakmakla halkın halini anlamak mümkün değildir. Gençlerimiz evlenmekten korkuyor, çünkü evlilik artık huzur değil, borç kapısı olmuş durumda.

"Süresiz Nafaka Zulmüne Son Verilmeli"

Gençlerimiz yalnızca ekonomik kaygılardan değil, hukuki adaletsizliklerden de endişe ediyor. Bir yıl süren evliliğin ardından bir ömür boyu nafaka ödemek zorunda bırakılmak kabul edilebilir mi? Yeniden Refah Partisi olarak Türk Medeni Kanunu'nun 175. maddesindeki süresiz nafaka uygulamasının kaldırılması için kanun teklifi verdik. Eğer aileyi korumak istiyorsanız, önce bu adaletsiz nafaka zulmüne son vermelisiniz.

"Çiftçimiz Kan Ağlıyor, İktidar Görmezden Geliyor"

Türkiye son yılların en büyük zirai don felaketlerinden birini yaşadı. Tarlaları don vurmuş, ürünleri zarar görmüş çiftçilerimiz, “Ne ekeceğiz, nasıl geçineceğiz?” diye kara kara düşünüyor. Ancak iktidar bu felaketi görmezden geliyor! Çiftçiye üç kuruşluk destek verilirken, bütçenin sadece ilk üç ayında faize tam 463,9 milyar lira aktarıldı. Yani çiftçiye verilenin 11 katı, faiz lobilerine sunuldu!

Tarım sigortası desteği yetersiz, gübre ve mazot destekleri göstermelik. Çiftçi toprağını terk ederse ne yiyeceğiz? İthal mercimek ve ithal fasulyeye mi kalacağız?

Yeniden Refah Partisi olarak iktidara geldiğimizde, tarım sigortasını yaygınlaştıracak, çiftçimize gerçek destek sağlayacak ve üretimi yeniden milletimizin refahı için seferber edeceğiz.

"Bu Sistemi Değiştirecek Güç Yeniden Refah'tadır"

Bugün gençlerin aile kuramaması, çiftçinin çaresizliği ve süresiz nafaka zulmü; adaletsiz, vizyonsuz ve üretimden uzak bir sistemin yansımalarıdır. Bu sistem değişmeden hiçbir şey değişmeyecek. Alternatif ise hazırdır: Yeniden Refah!

Biz laf değil, çözüm üretiyoruz. Milletimizin sabrı tükenmiştir, umudu bizdedir. Yeniden ahlaklı yönetimi, üretime dayalı kalkınmayı, adaletli sosyal yapıyı tesis edeceğiz.

Allah, milletimizin yar ve yardımcısı olsun.
Katılımlarınız için hepinize teşekkür ediyorum.

Yeniden Refah Partisi Bolu İl Başkanı
Saadettin Baskın