“KREDİ ALAN EMEKLİ, BLOKE ALTINDA YAŞAYACAK”

Taşkın Gömüç, söz konusu kararın emekliler için ekonomik ve psikolojik bir kuşatma anlamına geldiğini belirterek şu değerlendirmede bulundu:

“Yıllarca devletine hizmet etmiş, maaşı zaten açlık sınırının altında olan emeklinin elindeki son kuruş da artık güvende değil. Krediyi mecburiyetten çeken milyonlarca emekli, şimdi bankaların elinde birer rehin gibi görülecek. Bu karar, emeklinin lokmasına göz dikmektir.”

“KANUN HÜKÜMLERİNE RAĞMEN İÇTİHATLA YOL AÇILAMAZ”

Gömüç, kararın mevcut mevzuatla açıkça çeliştiğine dikkat çekerek şunları söyledi:

“5510 sayılı Kanun’un 93. maddesi, İcra ve İflas Kanunu’nun 83/a maddesi ve diğer ilgili yasalar açık: Emekli maaşı haczedilemez, hatta ‘rıza ile dahi’ hacze konu edilemez. Buna rağmen Yargıtay, bir kredi sözleşmesine atılan imzayı özgür irade kabul ederek fiili bir uygulamayı yasallaştırdı. Bu bir hukuki çelişki değil, açık bir çöküştür.”

“ÇAĞDAŞ HUKUK, ZAYIFI KORUR”

Kararın gerekçesinde geçen “sözleşme serbestisi” savunmasını da eleştiren Gömüç, şöyle konuştu:

“Evet, sözleşme özgürlüğü anayasal bir haktır ama bu hak güçlü ile zayıf arasında eşit değildir. Çağdaş hukuk, zayıfı korur. Emekli bankadan kredi alırken, mecburiyetten o sözleşmeye imza atıyor. O imza, özgür iradenin değil, çaresizliğin imzasıdır.”

“MAĞDURİYETLER KAPIDA, HUKUK SESSİZ”

Taşkın Gömüç, kararın uygulanabilirliğine dair belirsizliklerin de mağduriyet doğuracağına dikkat çekerek şu uyarıyı yaptı:

“Kararda hiçbir kesinti oranı belirtilmemiştir. Ne kadar maaş kesileceği, hangi şartlarla uygulanacağı belirsizdir. Bu da bankalara keyfi uygulama alanı açar. Bugünden itibaren kredi çeken her emekli, maaşının hangi kısmına el konulacağını bilemeden yaşayacaktır.”

“DEVLET, EMEKLİYE DUVAR DEĞİL; DAYANAK OLMALIDIR”

Gömüç, açıklamasını sert bir uyarıyla tamamladı:

“Devletin görevi, bankaları değil, yaşlı vatandaşlarını korumaktır. Emekli maaşı kimsenin borcuna teminat değildir. Bugün sessiz kalınırsa, yarın hiçbir sosyal hak güvende olmaz. Anahtar Parti olarak bu kararın karşısındayız; adalet, emeklinin yanındaysa hukuk da orada olmalıdır.”