“Siz Teröristlerle Yürürken, Biz Şehidimizin Ardından Yürüyoruz”

Uzun, açıklamasında iktidarın terörle mücadele yerine pazarlık dilini tercih ettiğini öne sürerek şunları kaydetti:
“Siz teröristlerle yan yana yürürken, biz 34 bin lira burs vererek bir evladını toprağa veren şehidimizin ardından yürümeye devam ediyoruz. Siz devleti teslim olmayan teröristlerin silahına değişiyorsunuz, biz bu milletin evlatlarının mücadelesine sadakatle sarılıyoruz.”

“Terör Meşrulaştırılamaz, Masaya Oturtulamaz”

Sebahattin Uzun, Abdullah Öcalan’a yönelik “umut hakkı” ve anayasa pazarlığı iddialarına karşı net konuştu:
“Siz dağdan inen teröristleri meşrulaştırdınız, anayasa masasına oturttunuz. ‘Kurucu önder’ diyerek ihaneti taçlandırdınız. PKK’yı Kürt halkının temsilcisi gibi göstererek hem Kürt kardeşlerimize hem bu millete büyük haksızlık yaptınız.”

“Bizim Derdimiz Millet, Sizin Derdiniz Koltuktur”

Uzun, açıklamasının devamında hem ekonomik hem de siyasi düzlemde yaşanan çöküşü şu sözlerle değerlendirdi:
“Ekonomide tutarsız, adalette çifte standartlı, halktan kopuk kibirli yönetiminiz yüzünden dertliyiz. Fırat Çakıroğlu'nun katilleriyle yürüdüğünüz için, ümmete hakaret eden teröristleri meşrulaştırdığınız için dertliyiz. Bu plan Türkiye’yi değil, İsrail’i rahatlatır. Dinsiz yapılarla ümmet kurulmaz.”

“132 Kürt Kızının Tecavüzcüsünü Temsilci Gördünüz”

Anahtar Parti Karabük İl Başkanı, iktidarın PKK ile Kürt halkını aynı çizgide göstermesini de sert sözlerle eleştirdi:
“Siz, 132 Kürt kızının tecavüzcüsünü Kürtlerin temsilcisi yaptınız. PKK’yı yerli-milli gösterip millete kabul ettirmek istiyorsunuz. Öcalan size düştü, Kürt kardeşlerimiz bize. Teröristbaşını ümmetin bir parçasıymış gibi takdim ederek Kur’an’a, Peygamber’e ve İslam’ın yüce isimlerine hakaret edenleri aklamaya çalışıyorsunuz.”

“Bugün Taraf Günüdür: Ya Millet Ya Teslimiyet”

Sebahattin Uzun, açıklamasını kararlılık mesajıyla tamamladı:
“Hiç kimse AK Parti’ye, MHP’ye, DEM’e ya da onların kurduğu masalara mahkûm değildir. Biz bu vatana, bu millete, çocuklarımızın geleceğine mahkûmuz. Bugün hakikati hatırlama günüdür. Bugün tarafını milletin yanında belirleme günüdür. Ve bilinsin ki: Bu millet bu koltuk oyunlarını affetmez.”