Serçeoğlu, İsrail’in İran’a yönelik saldırılarının ve Gazze’de süregelen ablukaların, sadece insani bir kriz değil aynı zamanda jeopolitik bir kuşatma stratejisi olduğunu belirtti. Türkiye’nin bu tabloya seyirci kalmasının kabul edilemez olduğunu vurguladı:
“Ortadoğu haritası yıllardır masa başında yeniden çizilmeye çalışılırken, bölge ülkeleri istikrarsızlaştırılıyor. Bugün İran hedefteyse, dün Suriye’ydi; yarın Türkiye'nin hedef alınmayacağının garantisi yok. Bu yüzden Malatya’daki radar üssü ve İncirlik gibi stratejik alanların varlığı, artık milli güvenlik açısından yeniden değerlendirilmelidir. Türkiye, topraklarında başka ülkelerin planlarına değil, kendi iradesine yer vermelidir.”

“Ekonomik Bağımsızlık Olmadan Siyasal Bağımsızlık Mümkün Değildir”

Av. Rüştühan Serçeoğlu, iç politikada derinleşen ekonomik eşitsizliğe ve halkın alım gücündeki erimeye dikkat çekerek, Yeniden Refah Partisi’nin çözüm önerilerini şu sözlerle dile getirdi:
“Bugün memurlar, emekliler, asgari ücretliler ve çiftçiler en temel ihtiyaçlarını karşılamakta zorlanıyor. 80 bin lirayı aşan yoksulluk sınırına karşılık, milyonlarca insan 15 bin liranın altında gelirle yaşam mücadelesi veriyor. Bu tablo; üretimi desteklemeyen, adil paylaşımı gözetmeyen, dışa bağımlılığı esas alan bir ekonomi modelinin sonucudur. Faize, ithalata ve israfa dayalı bu sistem sürdürülebilir değildir.”

“Milli Görüş, Geçmişin Hatırası Değil, Yarının Tek Umududur”

Yeniden Refah Partisi’nin vizyonunun günü kurtaran değil, geleceği inşa eden bir vizyon olduğunu vurgulayan Serçeoğlu, açıklamasını şu ifadelerle tamamladı:
“Bizim davamız sadece iktidar mücadelesi değil, ahlaklı bir yönetim anlayışının yeniden hâkim kılınmasıdır. Merhum Erbakan Hocamızın D-60 hedefi bugün her zamankinden daha günceldir. Türkiye; adaletli gelir dağılımına, üretim ekonomisine ve bağımsız dış politikaya dayalı bir kalkınma modeliyle ayağa kalkabilir. Yeniden Refah Partisi bu süreci omuzlamaya hazırdır.”