“Zeytinliklerin Taşınabilir Sayılması, Üretim Kültürüne Yabancı Bir Yaklaşımdır”

Nebi Delibaş, yasa teklifinde geçen “zeytin ağaçlarının taşınması” ve “iki katı kadar fidan dikilmesi” gibi ifadelerin, kamuoyunu yatıştırmaya yönelik yüzeysel çözümler olduğunu belirterek şunları kaydetti:
“Zeytin ağacı, bulunduğu toprakla konuşan bir varlıktır. Onu yerinden sökmekle sadece kökünü değil, hafızasını da koparırsınız. Yüzlerce yıllık üretim birikimi bir çırpıda taşınamaz. Bu yaklaşım, doğayı dosya eki sanan bir bakış açısının ürünüdür.”

Delibaş, enerji yatırımlarının stratejik önemine dikkat çekmekle birlikte, bu yatırımların tarım alanları pahasına yapılamayacağını vurguladı:
“Enerjiye ihtiyacımız var, doğru. Ama bu ihtiyacı doğayı yok ederek karşılamak, geleceğe karşı işlenmiş bir ihmaldir. Zeytinliklerin ruhsatlandırılmasıyla kısa vadeli kazançlar sağlanabilir; fakat uzun vadede kaybedilen yalnızca ağaç değil, ekosistem, üretim dengesi ve kırsal refahtır.”

“Anahtar Parti Olarak Bu Yanlışa Karşı Net Bir Duruştayız”

Anahtar Parti’nin insan, toprak ve üretim merkezli bir siyaset anlayışını benimsediğini belirten Nebi Delibaş, açıklamasını şu ifadelerle tamamladı:
“Zeytinlikler bu milletin ortak mirasıdır. Onları maden alanına çevirmek, yalnızca doğayı değil; gelecek kuşakların hakkını da çiğnemektir. Anahtar Parti olarak, doğaya zarar veren hiçbir düzenlemeye geçit vermeyeceğiz. Bu yasa geri çekilene kadar mücadelemizi sürdüreceğiz.”