Keyhıdır, “Bugün ülkemizde milyonlarca insan geçinmekten değil, ayakta kalmaktan bahsediyor. Maaşlar daha cüzdana girmeden tükeniyor, temel ihtiyaçlar bile lüks haline gelmiş durumda. Böyle bir tabloda asgari ücret, iktidarın takdirine bırakılacak bir rakam değil; milletin onuruyla, vicdanıyla belirlenmelidir.” ifadelerini kullandı.

“Gerçek Kalkınma, Halkın Sofrasında Hissedilmelidir”

Keyhıdır, iktidarın rakamlarla oynayarak ekonomik tabloyu başarı hikâyesi gibi sunmasının toplumda güven duygusunu zedelediğini belirterek şunları söyledi:
“Gerçek kalkınma, halkın mutfağında, pazarda ve cebinde hissedilir. Eğer vatandaş temel gıdaya erişemiyor, ev kirasını ödeyemiyorsa o ülkede büyümeden değil, adaletsizlikten söz edilir. Bugün asgari ücretin açlık sınırından kurtarılması ve en az yüzde 50 zamla 33.000 TL’ye çıkarılması zorunluluk haline gelmiştir. Bu sadece ekonomik bir karar değil, sosyal adaletin gereğidir.”

“Adil Ücret, Sosyal Barışın Temelidir”

Keyhıdır, adil ücret politikasının yalnızca ekonomik değil, aynı zamanda toplumsal bir ihtiyaç olduğuna vurgu yaptı:
“Asgari ücret, bir ülkenin vicdan eşiğidir. O eşiği ne kadar yukarıda tutarsak, toplum o kadar huzurlu olur. Emekçinin alın teri siyasetin değil, hakkaniyetin konusu olmalıdır. Biz Saadet Partisi olarak emeği koruyan, adil paylaşımı esas alan bir ekonomik düzenin mücadelesini veriyoruz.”

“Saadet Partisi, Emeğin ve Adaletin Yanında Duracaktır”

Keyhıdır, sözlerini şu ifadelerle tamamladı:
“Bizim anlayışımızda ekonomi; insanı yaşatmak, aileyi korumak ve toplumu güçlendirmek içindir. Ne rakamlar ne tablolar… Asıl mesele, vatandaşın evine giren ekmeğin büyüklüğüdür. Saadet Partisi, emeğin hakkını savunmaya ve milletin sofrasına bereket getirecek politikaların öncüsü olmaya devam edecektir.”