“ANAYASANIN İLK 4 MADDESİNE DOKUNMAK VATANA İHANETTİR”

Gündemdeki anayasa değişikliği tartışmalarına dikkat çeken Karakurt, şunları söyledi:
“Anayasanın ilk 4 maddesi, 42. ve 66. maddeleri devletin varlığı ve birliğinin teminatıdır. Bunlara dokunmak; sadece bir anayasa maddesini değil, Türkiye Cumhuriyeti’nin temel direklerini yerinden oynatmak anlamına gelir. Böyle bir girişim, açık ve net söylüyorum: Vatana ihanettir.”

“LOZAN, BU MİLLETİN ŞEREFLİ MAZİSİNİN BELGESİDİR”

Son günlerde kamuoyunda Lozan Antlaşması’nın yeniden tartışmaya açılmasına dair gelişmelere de tepki gösteren Karakurt, “Lozan, sadece bir antlaşma değil; Türkiye Cumhuriyeti’nin uluslararası alanda tanınmış egemenlik senedidir. Bugün bu metni sorgulamak, Türkiye’nin sınırlarını ve birliğini tartışmaya açmak demektir. Buna hiçbir vatansever müsaade etmez” ifadelerini kullandı.

“MUSUL VE KERKÜK’ÜN GARANTÖRÜYÜZ, LOZAN’IN HÜKÜMLERİ AYAKTA”

Karakurt açıklamasında bölgesel gelişmelere de dikkat çekerek şunları söyledi:
“Lozan yalnızca Türkiye’yi değil, Suriye ve Irak gibi ülkelerin üniter yapısını da güvence altına almıştır. Bugün Kuzey Irak’ta olduğu gibi, Suriye’de de bir otonom yapı kurulması halinde Türkiye’nin garantörlük hakkı doğar. Bu hakkı kullanmak sadece siyasi değil, tarihi bir sorumluluktur. Lozan çökerse, bölgede yeni haritalar çizilmeye çalışılır. Papa’nın Barzani’yle yaptığı görüşmelerden, çizilen haritalardan bunu açıkça görüyoruz.”

“HATAY’I NASIL CUMHURİYETE KATTIKSA, BUGÜN DE GEREKENİ YAPARIZ”

Lozan’ın sağlayacağı kazanımların yalnızca geçmişte kalmadığını vurgulayan Karakurt, “Mustafa Kemal nasıl Hatay’ı Türkiye Cumhuriyeti’ne katarken Lozan’ın gücünden faydalandıysa, biz de bugün aynı kararlılıkla bu kazanımları savunmak zorundayız. Aksi, binlerce kefensiz yatan şehidimizin emanetine ihanet olur” dedi.

“BU CUMHURİYET, BİZDEN SONRAKİ NESİLLERE BIRAKILACAK NAMUSLU BİR MİRASTIR”

Ana Yol Partisi Genel Başkanı Ali Karakurt, açıklamasını şu sözlerle tamamladı:
“İyi niyetli olabiliriz, barıştan yana olabiliriz ama bu iyi niyet asla gaflete dönüşmemelidir. Türkiye Cumhuriyeti sadece bugünün değil, yarının da teminatıdır. Bu ülke, bizim değil; bizden sonraki nesillerin şanlı mirasıdır. Cumhuriyetimizi pazarlık masalarına koymak isteyenlere karşı mücadelemiz son nefesimize kadar sürecektir.”