“Meclis’i Terörle Aynı Zemine Çekmek, Milli Hafızayı Yaralar”

İsmail Kaya, Meclis bünyesinde kurulacağı ifade edilen komisyonun içeriğinin kamuoyundan gizlenmesini eleştirerek, sürecin güven vermekten uzak olduğunu belirtti:
“Milletin kürsüsü olan Meclis’in, terörün gölgesine düşmesine asla izin verilemez. Şayet bu komisyon, doğrudan ya da dolaylı biçimde Kandil’e zemin hazırlayacaksa; bu, milletin değil, terörün menfaatine hizmet eder. Çanakkale halkı, bu kirli denklemleri tarihte defalarca bozmuştur, yine bozmaya hazırdır.”

Anahtar Parti Çanakkale İl Başkanı, barış adına yürütülen söylemlerin halk nezdinde karşılık bulabilmesi için ilk şartın, teröre karşı net ve ilkeli duruş olduğunu vurguladı:
“Barış, ihanetle değil; adaletle kurulur. Terörle arasına sınır çizemeyen, şehitlerin kanını unutan, DEM ile iş birliğini sürdüren yapılar; ne barıştan ne de uzlaşıdan söz edemez. Bu halk kandırılmaz. Söz değil, duruş zamanı.”

“Yeni Anayasa Tartışmaları, Ekonomik ve Sosyal Gerçekleri Örtmemeli”

Kaya, yeni anayasa söylemlerinin, toplumun asıl gündeminden uzaklaştırılmak için araçsallaştırıldığını ifade ederek şu değerlendirmeyi yaptı:
“Bugün Çanakkale’de üretici girdi maliyetleriyle boğuşuyor, emekli geçim sıkıntısıyla mücadele ediyor, gençler iş bulamıyor. Ama iktidarın gündemi: yeni anayasa. Halkın talebi anayasa değişikliği değil; eşitlik, şeffaflık ve adaletin uygulanmasıdır.”

“Şehitlerimizin Mirası, Siyasal Hesaplara Terk Edilemez”

İsmail Kaya açıklamasında, Çanakkale ruhuna vurgu yaparak şu sözlerle devam etti:
“Bu şehirde toprağın her karışı, bir vatan evladının canıyla sulanmıştır. Çanakkale geçilmez dedirten ruh, bugün de dimdiktir. O ruhun mirası, Kandil’le örtülü müzakerelere, siyasi hesaplara kurban edilemez. Bizim için siyaset, şehitlerimizin emanetine sadakatle bağlı kalmaktır.”

İsmail Kaya, açıklamasını güçlü bir vurguyla tamamladı:
“Anahtar Parti, hesapların değil, hakikatin partisidir. Biz Çanakkale’nin vicdanıyız; dik duruşun, net çizginin, milletle saf tutmanın siyasetini yapıyoruz. Hiçbir güç, bu milletin haysiyetinden büyük değildir. Biz bu haysiyetin tarafındayız. Dün olduğu gibi, bugün de bu topraklarda ihanet değil, irade hüküm sürecek.”