Açıklama şöyle:

“İŞÇİ ÜCRETLERİ, IMF TALİMATIYLA BELİRLENEMEZ!

‘ENFLASYON MODERN HIRSIZLIKTIR!’
ÖNEMLİ OLAN ASGARİ ÜCRETİ ARTIRMAK DEĞİL, ENFLASYONU DİZGİNLEMEKTİR!

ASGARİ ÜCRET, EN AZ GERÇEK ENFLASYON KADAR VE 6 AYDA BİR ARTIRILMALIDIR!
Yıl sonunda asgari ücret belirlenecek. Yapılacak zam 20 milyon civarında çalışanı ve aileleri etkileyecek.
Asgari ücrete en son Ocak 2024’te yüzde 49 zam yapılmıştı ve Temmuz ayında değiştirilmemişti.
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından açıklanan resmî enflasyon (!?) oranına göre, asgari ücret Ocak’tan beri yüzde 36,44 değer kaybederek toplamda 6 bin 195 TL eridi ve alım gücü 10 bin 807 TL’ye düştü.
2024 yılı 12 aylık resmi enflasyonunun yüzde % 40 - 45 olacağı düşünülürse asgari ücrete yapılacak zam en az yıllık enflasyon kadar olmalıdır. Bu zamla da ancak 2024 yılı başındaki seviye korunmuş olur.”

Nacar, asgari ücretin her geçen yıl eridiğini belirterek, asgari ücrete gerçek enflasyonun altında bir zammın çalışanın alım gücünü düşüreceğini, haklarını zayii edeceğini ileri sürerek şöyle dedi:

“ENFLASYONUN ALTINDA BİR ZAM GEREÇEKÇİ DEĞİLDİR!
ÇALIŞANLAR GAYRİ SAFİ YURT İÇİ HASILADAN HAKKINI ALMALIDIR!

Asgari ücretin kişi başına gayrisafi yurtiçi hasılaya (GSYH) oranı her yıl düşmektedir. 1970'lerde yüzde 80’e yaklaşan bu oran, 2023'te yüzde 47,4'e düşmüştür. 2024’te biraz daha düşecektir.
Hazine ve Maliye Bakanı ile Merkez Bankası Başkanı, asgari ücret artışlarının enflasyonu tetiklememesi gerektiğini söylüyor. Ancak dillendirilen yüzde 25'lik artışın asgari ücretteki erimeyi telafi etmesi mümkün değil!
IMF de “Asgari ücreti ve maaşları yılda bir kez ve hedeflenen enflasyon oranında artırın, yeter.” Geçinemeyenlere “sosyal yardım yapın” diyor.
Oysa en az enflasyon kadar zam yaparak çalışanın hakkını korumak, alım gücünü artırmak, adil bir gelir dağılımını sağlamak, hem yasal hem ahlaki bir sorumluluktur hem de sosyal devletin şartıdır.
Diğer taraftan işçi ücretlerini IMF talimatıyla belirlemek egemen bir devlete yakışmaz!”

Nacar, ‘Enflasyon modern hırsızlıktır!’ sözlerine gönderme yaparak, asgari ücret için bir medeni geçim seviyesi tespit edilmesini ve bunun altına düşülmemesini teklif ederek sözlerine şöyle devam etti:

“ENFLASYON MODERN HIRSIZLIKTIR’, ASGARİ ÜCRET MEDENİ GEÇİM SEVİYESİNDE OLMALIDIR!

‘Enflasyon modern hırsızlıktır’ kavramından hareketle, önemli olan asgari ücreti artırmak değil, enflasyonu frenlemektir. Çalışan kesim de “Enflasyon engellensin, biz zam istemiyoruz!” demektedir.
Asgari ücret; en az medeni geçim seviyesi kadar olmalı ve bunun altına düşürülmemelidir!
Emekli aylıkları en az asgari ücret kadar olmalıdır.”

Nacar, enflasyon canavarı ile nasıl baş edebileceğini de anlatarak, önerileri de şöyle sıraladı:

“ENFLASYON KALİTELİ VE KATMA DEĞERİ YÜKSEK ÜRETİMLE FRENLENİR!

İktidar, maliye ve para politikalarını gözden geçirmeli, adil bir vergi sistemi geliştirmeli, tarafgir davranmamalı; vergileri çarçur etmemeli, son derece dikkatli değerlendirmelidir.
Mükellefler vergi vermenin kutsal ve millî bir görev olduğunun bilinci içinde, içlerinden gelerek vergilerini zamanında vermelidir!
Diğer taraftan iktidarın görevi, asgari ücreti düşük tutarak enflasyonu frenlemek değildir, Türkiye’yi yabancı ürünlerin pazarı yapmak hiç değildir, enflasyon böyle frenlenmez!
Enflasyon, müteşebbisi teşvik etmek, çalışmayı ödüllendirmek; bilimde, ekonomide, finansta, sanayide, teknolojide, iletişimde, icatta, buluşta, ar-ge’de, üretimde, pazarlamada Türkiye’ye çağ atlamak, katma değeri yüksek ürünler üretiminde dünyaya öncülük yapmak, istihdam yaratmakla frenlenebilir!”