“İnfaz Düzenlemeleri Kamu Vicdanını Zedelememelidir”

Kamuoyunda infaz yasasına dair tartışmaların, henüz Meclis gündemine gelmeden siyasi manipülasyonlara açık hale getirildiğini belirten Köse, şu ifadeleri kullandı:
“Bugün infaz düzenlemeleri kamuoyu tepkileri üzerinden değil, hukuk normları ve adalet ilkeleri üzerinden ele alınmalıdır. Ceza adalet sistemi, yalnızca hükmün açıklanmasından ibaret değildir. İnfaz aşaması, mağdurun hakkını, toplumun güvenliğini ve failin sorumluluğunu eş zamanlı gözetmekle yükümlüdür. Bu denge bozulursa, sadece adalet değil toplumsal düzen de sarsılır.”
Köse, özellikle organize suçlar, cinsel dokunulmazlığa karşı suçlar ve uyuşturucu ile bağlantılı suçlarda herhangi bir af veya indirim yönünde atılacak adımların, yalnızca bireyleri değil, toplumu da tehdit eden sonuçlara yol açacağını dile getirdi.

“Yeni Anayasa, Kişisel Konfor İçin Değil, Kurumsal Güçlenme İçin Olmalıdır”

Cumhurbaşkanlığı ve hükümet cephesinden gelen yeni anayasa mesajlarına da değinen Köse, anayasa değişikliklerinin toplumsal mutabakatla, açık ve denetlenebilir süreçlerle yürütülmesi gerektiğini söyledi:
“Anayasa, toplumun en geniş kesimlerini içine alan bir uzlaşma metnidir. Demokratik değerleri tahkim etmeyen, kuvvetler ayrılığını güçlendirmeyen, yargının bağımsızlığını güvence altına almayan hiçbir metin yeni olamaz. Özellikle anayasa süreci, herhangi bir kişinin yeniden seçilme arayışıyla eşzamanlı yürütüldüğünde, siyasi etik bakımından da tartışmalı hale gelir.”

“Devlet Ciddiyeti, Süreç Yönetiminde Ölçülür”

Köse açıklamasının devamında, infaz ve anayasa gibi hayati başlıklarda yasama erkine duyulan saygının, yönetim ciddiyetinin bir göstergesi olduğunu ifade etti:
“Yasa teklifleri basın aracılığıyla değil, Meclis çatısı altında tartışılmalıdır. Meclis’in dışında sürdürülen her türlü senaryo, hem parlamenter saygınlığı hem de halkın sürece katılım hakkını zedeler. Türkiye’nin ihtiyacı güçlü yasalar kadar, güçlü bir yasa yapım kültürüdür.”

Anahtar Parti olarak hem ceza hukukuna hem de anayasal dönüşümlere yaklaşımda evrensel hukuk normlarını temel aldıklarını belirten Köse, açıklamasını şu sözlerle sonlandırdı:
“Biz, güçlenen bireyden yana, hesap verebilen devletten yanayız. Yasa yaparken ilk ilkemiz, kamu düzenini sağlamakla birlikte bireyin haklarını korumaktır. İnfazda da anayasada da bu perspektiften ayrılmadan, toplumsal faydayı önceleyen her çabaya yapıcı katkı sunarız. Ancak kısa vadeli siyasi hedeflerle ülkenin temel hukuk yapısını şekillendirmeye yönelik tüm girişimlere mesafemiz açıktır.”