![]() |
Tweet |
“Tarımın Korunması, Ekonomik Bağımsızlığın Temelidir”
Balıkesir’in Türkiye genelinde zeytin üretiminde önemli bir paya sahip olduğunu hatırlatan Yörük, söz konusu yasa değişikliğinin yerel ekonomiye olası etkilerine dikkat çekti. “Zeytin üretimi, bölgemiz için sadece bir geçim kaynağı değil, aynı zamanda sosyo-kültürel bir değerdir. Bu alanların madencilik faaliyetlerine tahsis edilmesi, bölgesel kalkınma hedefleriyle de çelişmektedir” ifadelerini kullandı.
Yasa teklifinde, kamu kurumlarının Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) sürecinde üç ay içinde görüş bildirmemesi hâlinde projeye otomatik onay verilmiş sayılmasına ilişkin düzenlemeyi değerlendiren Yörük, bu uygulamanın idari denetim mekanizmalarını zayıflatabileceğini ve çevre politikaları açısından riskli olduğunu belirtti.
“Toplumun Farklı Kesimlerinden Gelen Tepkiler Meşrudur”
Yörük, teklifin kamuoyunda geniş yankı uyandırdığını ve üretici örgütleri, çevre kuruluşları ile yerel halk tarafından haklı biçimde eleştirildiğini vurguladı. “Bu tür düzenlemeler, sadece teknik değerlendirmelerle değil; toplumsal mutabakatla ele alınmalıdır. Meclis kararları halkın sesini duyarak şekillenmelidir” dedi.
Hasan Fehmi Yörük açıklamasının sonunda, söz konusu yasa teklifinin çevresel, ekonomik ve sosyal yönleriyle yeniden gözden geçirilmesi gerektiğini belirtti. Yörük, teklifin bu haliyle yasalaşmasının telafisi güç zararlar doğurabileceğine dikkat çekerek, karar vericileri daha kapsayıcı bir değerlendirme sürecine davet etti.