"EKONOMİK KRİZ, TEMEL SORUNUN YÜZEYSEL GÖRÜNÜMÜ"

Esen, ekonomik krizin halkın en çok konuştuğu mesele olduğunu ancak bu krizin arkasında yatan temel nedenlere odaklanılması gerektiğini ifade etti:
"Vatandaşlarımızın en önemli gündemi ekonomik krizdir. İnsanlar, temel ihtiyaçlarını karşılamakta zorlanıyor. Ancak ekonomik sorunlar, Türkiye’nin içinde bulunduğu daha büyük ve derin sorunların yalnızca bir yansımasıdır. Bu temel meseleler çözülmeden ekonomik problemler de kalıcı olarak çözülemez."

"TARIMIN BİTİRİLMESİ PLANLI BİR ÇALIŞMADIR"
Esen, Türkiye’nin bir tarım ülkesi olduğunu hatırlatarak, tarım ve hayvancılığın bilinçli bir şekilde bitirildiğini söyledi:
"Türkiye, tarım ülkesi olmasına rağmen tarım ve hayvancılık bilinçli bir şekilde bitirilmeye çalışılmaktadır. Bu, yeni dünya düzeninin bir parçasıdır. Büyükşehir Yasası, bu planın bir adımıdır. Bu yasa ile köyler mahalleye çevrilmiş, köylerdeki tarım arazilerinin yabancılara satışının önü açılmıştır. Oysa 442 sayılı Köy Kanunu’nun 88. maddesi, köylerdeki tarım arazilerinin yabancılara satışını yasaklıyordu. Bu yasa delinemediği için Büyükşehir Yasası çıkarıldı ve köylerimizin tarım arazileri yabancıların eline geçmeye başladı. Ayrıca, sularımız da satıldı. Tarımın ve su kaynaklarımızın yok edilmesi, Türkiye’nin geleceğine yönelik en büyük tehditlerden biridir."

"YENİ ANAYASA GİRİŞİMLERİ, MİLLİ BİRLİĞİ TEHDİT EDİYOR"
Esen, yeni anayasa yapılmak istenmesinin Türkiye’nin milli birliğini ve devlet yapısını zayıflatmayı hedeflediğini belirtti:
"Yeni anayasa girişimleri, Türkiye Cumhuriyeti’nin üniter yapısını ve milli kimliğini hedef almaktadır. Bu girişimlerin amacı, ülkeyi kimliksizleştirmek ve milletimizi bölmektir. Türkiye, bu tür oyunlara gelmeyecek kadar güçlü bir devlettir. Yeni bir anayasa yerine, mevcut anayasayı güçlendirecek ve milli birlik duygusunu pekiştirecek düzenlemeler yapılmalıdır."

"SIĞINMACILAR DEMOGRAFİK TEHDİTTİR"
Varol Esen, milyonlarca sığınmacının Türkiye’nin demografik yapısına yönelik bir tehdit oluşturduğunu vurgulayarak şu ifadeleri kullandı:
"Birileri onlara sığınmacı, göçmen ya da mülteci diyebilir. Ancak biz, Turan Hareketi olarak, bu durumu bir ‘işgal’ olarak değerlendiriyoruz. Çünkü bu, sadece bir göç meselesi değil, ülkemizin demografik yapısını değiştirme amacı taşıyan bir suikasttır. Halkımızın huzurunu ve sosyal dokusunu korumak için bu meseleye acilen çözüm bulunmalıdır."

"DEMOGRAFİK TEHDİT VE TARIMIN YOK EDİLMESİ MİLLİ BİRLİĞİ ZEDELİYOR"
Esen, tarımın ve su kaynaklarının yok edilmesinin, Türkiye’nin milli birlik ve beraberliğini zedeleyen bir başka tehdit olduğunu belirtti:
"Sığınmacı sorunu, sadece bir göç meselesi değil, ülkemizin sosyal ve ekonomik yapısını bozarak milli birlik ruhumuzu zedeleyen bir tehdittir. Aynı şekilde, tarım ve su kaynaklarının yabancılara satılması, halkımızı üretimden kopararak geleceğimizi tehlikeye atmaktadır. Bu iki tehdit, Türkiye’nin huzur ve refahını tehdit eden en büyük meselelerdir."

"MİLLİ BİRLİK VE KARARLILIKLA TÜRKİYE’NİN GELECEĞİNİ KORUYACAĞIZ"
Varol Esen, Turan Hareketi’nin bu sorunlarla mücadele etmek için kararlı bir duruş sergileyeceğini ifade etti:
"Türkiye, bu sorunların üstesinden gelebilecek güce ve iradeye sahiptir. Ancak bunun için milli bir duruş sergilemek ve halkımızın çıkarlarını koruyacak politikalar geliştirmek zorundayız. Tarımın yok edilmesine, sığınmacı istilasına ve yeni anayasa girişimlerine karşı mücadelemizi sürdüreceğiz. Turan Hareketi olarak, milli birliği güçlendirmek ve halkımızın haklarını savunmak için çalışmalarımıza devam edeceğiz."