“Asgari ücret, bir hesap tablosu meselesi değildir. Bu konu, doğrudan insan hayatını ve aile düzenini etkileyen ahlaki bir meseledir. Geçim sınırının altında kalan her ücret, sadece ekonomik değil, toplumsal bir dengesizliği de beraberinde getirir.”
Ferruh Doğan, gelir dağılımındaki adaletsizliğin sosyal barışı zedelediğini vurgulayarak,
“Bir ülkede emeğin değeri düşüyorsa, refah da düşer. Bugün insanlar sadece geçim değil, gelecek kaygısı taşıyor. Bu tabloyu değiştirmek için cesur, adalet merkezli politikalara ihtiyaç vardır.” dedi

“Refah, Paylaşıldıkça Anlam Kazanır”

U.M.R.E Genel Başkanı Doğan, sosyal adaletin sadece ekonomik değil, insani bir sorumluluk olduğunu ifade etti:
“Refah, yalnızca bir kesimin değil, toplumun tamamının hakkıdır. Bir ülkede bir grup servetini katlarken diğer grup yoksulluk sınırının altında yaşıyorsa, orada adaletin sesi kısılmış demektir. Biz refahı yalnızca ekonomik büyüme değil, toplumsal denge olarak görüyoruz.”
Doğan, dernek olarak uzun süredir yürüttükleri sosyal yardım, eğitim ve sağlık projelerinin temelinde de bu adalet anlayışının yattığını belirterek, “Bizim vizyonumuz, insana hizmeti kalkınmanın merkezine koymaktır. Eğitimde fırsat eşitliği, sağlıkta erişilebilirlik ve gelirde adalet olmadan sürdürülebilir bir refah mümkün değildir.” ifadelerini kullandı.

“İnsana Değer Vermeyen Ekonomi, Kalkınma Değil Çürümedir”

Ferruh Doğan açıklamasını şu sözlerle tamamladı:
“Bir ülkenin gerçek gücü, borsasında değil; halkının mutluluğunda, sağlığında ve huzurundadır. Asgari ücretin belirlenmesi yalnızca bir maaş meselesi değil, insan onuruna verilen değerin göstergesidir. Biz U.M.R.E olarak her platformda adil, insani ve sürdürülebilir bir refah düzeninin savunucusu olmaya devam edeceğiz.”