“Silahsızlandırma Planı Maskesi Altında Jeopolitik Müdahale”

İsrail’in Şam’ın güneyinden Cebel el-Dürüz’e kadar olan bölgede ‘güvenli bölge’ oluşturma bahanesiyle yürüttüğü silahsızlandırma politikasının ardında sinsi bir parçalama planı olduğunu belirten Kocabıyık, şu açıklamalarda bulundu:
“Silahsızlandırma adı altında bölgenin kontrolünü ele geçirme niyeti taşıyan bu hamleler, Suriye’nin toprak bütünlüğünü hedef almakta, aynı zamanda Türkiye'nin güney sınırında yapay bir güvenlik kuşağı oluşturma riskini artırmaktadır.”

“Paralı Asker İstihdamı Uluslararası Hukukun Çiğnenmesidir”

Fatih Salih Mehmet Kocabıyık, İsrail’in uzun süredir farklı ülkelerden topladığı paralı askerleri Gazze, Batı Şeria ve Suriye’de fiilen kullanmasının, 1989 tarihli Birleşmiş Milletler sözleşmesine aykırı olduğunu ifade ederek şöyle konuştu:
“Amerika, Fransa, Etiyopya, Eritre ve Güney Sudan gibi ülkelerden getirilen binlerce paralı askerin İsrail saflarında kullanılması, küresel kamu vicdanında ve uluslararası hukuk nezdinde sorgulanmalıdır. Bu durum, İsrail’in sadece bir devlet değil, bir vekâlet savaşı organizatörü gibi hareket ettiğini göstermektedir.”

“Dürziler Üzerinden Kurulan Senaryo, Tehlikeli Bir Ayrıştırma Planıdır”

İsrail’in, Dürzi toplumu içinden seçtiği dini liderler aracılığıyla toplumsal ayrışmayı körüklemeye çalıştığını belirten Kocabıyık, bu yöntemin Ortadoğu’daki birçok etnik ve mezhepsel çatışmanın benzeri şekilde kurgulandığına dikkat çekti:
“Suriye'de etnik ve mezhepsel fay hatlarını tetikleyen bu provokatif senaryolar, geçmişte Irak ve Lübnan’da yaşanan felaketlerin aynısıdır. Bu tuzağa düşülmemeli; Dürzi toplumunun haklı endişeleri istismar edilerek bir cepheleşme yaratılmasına müsaade edilmemelidir.”

Yeniden Refah Partisi Muğla İl Başkanı açıklamasının sonunda şu çağrıyı yaptı:
“Türkiye, komşu coğrafyalardaki her gelişmenin doğrudan ulusal güvenliğine etki ettiğini bilerek kararlı bir diplomasi yürütmelidir. İslam dünyası ise artık sahaya inmelidir. Suriye’nin parçalanması, Filistin’in yalnızlaştırılması, Gazze’nin insansızlaştırılması karşısında sessiz kalmak, tarihi bir vebal olacaktır.”