“SİYASETÇİLERE ÇAMUR ATMAK KOLAYCILIĞI BİTMELİ”

Yıldız, ilk büyük ayıbın sorgusuz sualsiz iftira ve karalama alışkanlığı olduğunu belirterek şöyle konuştu:
“Ortaya atılan her iddiaya hemen inanmamalıyız. Önce araştırmalı, soruşturmalı, doğruluğunu teyit etmeliyiz. Vicdanını satmış, ruhunu kirletmiş her ahlaksızın sözüyle yarım asırda bir yetişen değerli siyasetçileri karalamayalım. Eğer iddialar doğruysa işte o zaman çocuklarımıza kötü örnek olmaması için hep birlikte o siyasetçinin istifasını talep edelim. Doğru ve adil olan budur.”

“PARTİMİZDEN DİYE AHLAKSIZLIĞI KORUYAMAYIZ”

İkinci ayıbın ise partizanlık olduğunu vurgulayan Yıldız, net bir mesaj verdi:
“Eğer yapılan iş gerçekten ahlaka aykırıysa sırf bizim partimizden diye kimseyi korumamalıyız. Araştıralım, doğrulandıysa; makamına, yaşına, konumuna bakmadan, partilimiz dahi olsa görevden alalım. Aksi halde bu çürümeyi, bu kokmuşluğu önleyemeyiz.”

“SEÇİM KAZANMAK YETMEZ, AHLAK DEVRİMİ ŞART”

Türkiye’nin bugün en çok ihtiyaç duyduğu şeyin “ahlak devrimi” olduğunu vurgulayan Duran Yıldız, sözlerini şöyle tamamladı:
“Bu devrim yapılmadığı sürece seçim kazansanız da ne olur, başkan olsanız da ne olur? Milletin güvenini yeniden kazanmanın tek yolu, köklü bir ahlak devriminden geçmektedir. Yerli ve Milli Parti olarak biz bunun öncüsü olmaya kararlıyız.”