"EVLENMEK HAYAL OLDU"

Gençlerin evlenmekten çekindiğini belirten Tutuşuk, "Bugün gençler, bir aile kurmayı bırakın, kendi hayatlarını dahi sürdürebilecek bir gelir elde edemiyor. İşsizlik oranları her geçen gün artarken, geçici işler ya da düşük ücretlerle hayatını idame ettirmeye çalışan gençlerin sayısı hızla çoğalıyor. Bu durumda bir ev kurmak, düğün yapmak, çocuk sahibi olmak gençler için neredeyse imkânsız hale geldi," dedi.

"GELECEK KAYGISI GENÇLİĞİ TÜKETİYOR"

Tutuşuk, gençlerin ekonomik sıkıntılar nedeniyle gelecek planlarını ertelemek zorunda kaldığını belirtti: "Gelecek kaygısı gençleri her alanda etkiliyor. Maddi zorluklar yüzünden eğitimlerini tamamlayamayan, kariyer planlarını erteleyen ve ailelerinin desteğiyle ayakta kalmaya çalışan bir nesille karşı karşıyayız. Bugün gençler bırakın geleceğini inşa etmeyi, hayal kurmaktan bile vazgeçti."

Hükümetin evlenecek gençlere sunduğu faizsiz kredi desteğini eleştiren Tutuşuk, "150 bin lira kredi desteği, gençlerin hayatını kolaylaştırmaz; aksine onları daha büyük bir borç yükünün altına sokar. Hayatını zaten zor şartlarda sürdüren gençlerin borçlanarak aile kurmasını beklemek adil bir yaklaşım değil. Gençlere borç değil, ekonomik özgürlük sunmalıyız," ifadelerini kullandı.

"GENÇLERİN İŞSİZLİĞİ ÇÖZÜLMEDEN SORUNLAR BİTMEZ"

Ali Tutuşuk, genç işsizliğinin Türkiye’nin en büyük sorunlarından biri olduğunu vurgulayarak, "Bugün üniversite mezunu gençler dahi iş bulamıyor. İş bulabilenler ise niteliklerine uygun olmayan, düşük ücretli işlerde çalışmak zorunda kalıyor. Gençlerin enerjisini ve potansiyelini değerlendiremeyen bir sistemin, geleceğe dair umutları yeşertmesi mümkün değil," dedi.

"GENÇLER DAHA FAZLASINI HAK EDİYOR"

Gençlerin ekonomik ve sosyal olarak desteklenmesi gerektiğini belirten Tutuşuk, açıklamalarını şu sözlerle tamamladı: "Bugün gençlerimiz, hayata tutunacak bir dal arıyor. Eğitimden istihdama, barınmadan sosyal hayata kadar birçok alanda köklü değişikliklere ihtiyaç var. Gençlerimiz daha fazlasını hak ediyor. Onlara hak ettikleri fırsatları sunmadığımız sürece, toplumsal olarak büyük bir kayıp yaşayacağız."