![]() |
Tweet |
“Cebel el-Dürüz Hattında Kurgulanan Güvenlik Kuşağı, Yeni Bir Tehlikenin Habercisidir”
Cafer Arslanboğa, Şam’ın güneyinden Cebel el-Dürüz’e kadar uzanan bölgede uygulanmak istenen silahsızlandırma girişimlerinin, bölgenin egemenlik haklarına doğrudan müdahale anlamı taşıdığını vurguladı:
“İsrail’in Dürzi toplumu üzerinden yürüttüğü bu plan, etnik farklılıkları araçsallaştırarak bölgesel bir istikrarsızlık alanı oluşturmaktadır. Bu sadece Suriye’nin meselesi değildir; Türkiye’nin güney sınırlarında kalıcı bir tehdit oluşturmaktadır.”
“Paralı Askerler Üzerinden Savaş, Uluslararası Hukukun Çiğnenmesidir”
Arslanboğa, İsrail’in uzun yıllardır paralı asker kullandığını, özellikle Gazze, Batı Şeria ve Suriye gibi çatışma bölgelerinde bu yöntemi yoğunlaştırdığını hatırlattı:
“Binlerce yabancı savaşçının İsrail adına çatışmalarda görev alması, 1989 tarihli BM sözleşmesine aykırıdır. Paralı askerler aracılığıyla yürütülen bu vekâlet savaşları, sadece masum halkları hedef almakla kalmıyor, aynı zamanda meşru devlet otoritelerinin altını oyuyor.”
“Türkiye ve İslam Dünyası Kararlı Olmalıdır”
Yeniden Refah Partisi Bilecik İl Başkanı Cafer Arslanboğa, açıklamasının sonunda şu çağrıda bulundu:
“Suriye’deki gelişmelerin Türkiye’nin güvenlik mimarisiyle doğrudan bağlantılı olduğu unutulmamalıdır. Bu süreçte Türkiye ilkeli, bağımsız ve kararlı bir duruş sergilemelidir. Aynı şekilde İslam dünyası da sessizliğini bozmalı, barıştan yana taraf olmalıdır. Yeniden Refah Partisi olarak bu konuda atılacak her sorumlu adımın arkasındayız.”