EKONOMİK KRİZİN AĞIR FATURASI

Mustafa Yalçın, temel ihtiyaç maddelerindeki fahiş fiyat artışlarına dikkat çekerek şunları ifade etti:
“Son bir yılda bazı temel gıda ürünlerinde %300’ü aşan zamlarla karşı karşıya kaldık. Saray ve çevresindeki bir avuç zengin servetine servet katarken, halkın sofrasına koyduğu ekmek bile lüks hale geldi. TÜİK’in açıkladığı %44’lük enflasyon oranı, vatandaşın gerçek enflasyonunu yansıtmıyor. Mutfaktaki yangını görmezden gelmek, halkın emeğini yok saymaktır.”

“MEMURA VE EMEKLİYE REVA GÖRÜLEN BU DEĞİL”
Yalçın, emekli ve memur maaşlarına yapılan zamların yetersizliğine vurgu yaparak şu değerlendirmede bulundu:
“12 bin 500 lira maaş alan emekliye ve asgari ücretle geçinmeye çalışan vatandaşa %11,54 zam yapılırken, temel ihtiyaçlara %300’ü aşan artışlar oldu. Bu tablo, halkın alın terinin değersizleştirildiğini ve emeğin küçümsendiğini gösteriyor. Vatandaş maaşını zamlı almadan, parası pula dönüyor.”

“KRİZİN FATURASINI HALK DEĞİL, İKTİDAR ÖDEMELİ”
Ekonomik kriz karşısında halkın büyük sıkıntılar yaşadığını belirten Mustafa Yalçın, şu mesajı verdi:
“Bu krizin gerçek sorumlusu halk değildir. Halkın yaşadığı ekonomik zorlukların hesabını, günü geldiğinde sandıkta soracağız. İktidarın hatalarının bedelini vatandaş değil, kötü yönetim ödemeli.”

GELİR ADALETSİZLİĞİ UÇURUMA DÖNÜŞTÜ
Yalçın, gelir dağılımındaki adaletsizliğin derinleştiğini şu sözlerle dile getirdi:
“2024, zenginin daha zenginleştiği, dar gelirlinin ise daha da fakirleştiği bir yıl olarak tarihe geçti. Halkın cebine giren para eriyor, ancak bu tabloyu düzeltmek için hiçbir adım atılmıyor. İktidarın hatalarını örtbas etme çabası, halkı daha da yoksullaştırıyor.”